Tom was wearing mirrored sunglasses and a black baseball cap.
- Tom aynalı güneş gözlüğü ve ve siyah bir beyzbol şapkası takıyordu.
Hasn't he looked at himself in a mirror?
- O, aynada kendine bakmadı mı?
Its surface was as flat as a mirror.
- Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.
There were two glasses under the mirror.
- Aynanın altında iki gözlük vardı.
A mirror can be made out of metal or glass.
- Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.
The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.
- Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.
Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.