aynı fikirde

listen to the pronunciation of aynı fikirde
Turkish - English
unanimous

They were unanimous that the war should be brought to a halt. - Onlar savaşın durdurulması gerektiği konusunda aynı fikirdeydiler.

like minded
consentaneous
aynı fikirde olmak
agree

I have to agree with her. - Onunla aynı fikirde olmak zorundayım.

I've got to agree with Tom here. - Burada Tom'la aynı fikirde olmak zorundayım.

aynı fikirde olmamak
disagree
aynı fikirde olan
agreed
aynı fikirde olma
agreement
aynı fikirde olmak
to be of the same opinion, think the same, feel the same
aynı fikirde olmak
to concur, to agree
aynı fikirde olmak
agree with

I have to agree with him. - Onunla aynı fikirde olmak zorundayım.

I'm forced to agree with Tom. - Tom'la aynı fikirde olmak zorundayım.

aynı fikirde olmak
be in agreement with
aynı fikirde olmak
subscribe to
aynı fikirde olmak
see eye to eye with
aynı fikirde olmamak
to differ (from sb/sth)
aynı fikirde olmamak
not to hold with
aynı fikirde olmak
(Konuşma Dili) hold by
aynı fikirde olmak
disaccord
Aynı fikirde olmak
be at one
Aynı fikirde olmak
concur with
aynı fikirde olmak
(Fiili Deyim ) say ditto to
biriyle aynı fikirde olmak
hold opinion with
seninle aynı fikirde değilim
(Argo) pig's arse!
tamamen aynı fikirde olmak
see eye to eye with smb
aynı fikirde
Favorites