ayaz

listen to the pronunciation of ayaz
Turkish - English
frost

A heavy frost is expected. - Şiddetli bir ayaz bekleniyor.

In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red. - Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.

frosty
slang risky, dangerous, hazardous
slang bad, going badly
Jack Frost
dry cold; frost; frosty, crisp
cold (air, night)
slang frightful, dreaded (class)
dry cold, nip in the air; frostiness
black frost
dry cold
cold

In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red. - Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.

Dress warmly, the night air is very cold. - Sağlam giyin, gece ayazı çok soğuk olur.

nip
crisp
frot
ayaz Paşa kol geziyor/kola çıkmış/çıktı
(Konuşma Dili) It is freezing weather
ayaz kesmek
to be exposed to the cold for a long time. A
ayaz paşa
Jack Frost
ayaz vurmak
(for the weather) to freeze (a crop)
Turkish - Turkish
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk: "Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti."- B. Necatigil. Çok soğuk (hava ve gece)
Esintili soğuk rüzgar
Soğuk (hava ve gece)
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
Kuru soğuk
çakır ayaz
Açık ama çok soğuk hava
ayaz
Favorites