Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ayakkabılar

listen to the pronunciation of ayakkabılar
Turkish - English
footgear
shoes

I'm pleased with these shoes. - Bu ayakkabılardan memnunum.

Susan shined her father's shoes. - Susan babasının ayakkabılarını parlattı.

ayakkabı
shoe

Those shoes go well with this white skirt. - Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.

I've worn out two pairs of shoes this year. - Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.

ayakkabılar mağazası
shoe department
ayakkabı
chaussure
ayakkabı
footwear

I don't really understand footwear. - Gerçekten ayakkabıları anlamıyorum.

ayakkabı
pump

She was wearing pumps. - O dans ayakkabıları giyiyordu.

There have been a lot of complaints about the high prices at the pumps. - Topuklu ayakkabılarda yüksek fiyatlar hakkında bir sürü şikayetler vardı.

ayakkabı
blacking
ayakkabı
in shoes
apartman topuklu ayakkabılar
platform shoes
Turkish - Turkish

Definition of ayakkabılar in Turkish Turkish dictionary

ayakkabı
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, pabuç
Ayakkabı
paşmak
Ayakkabı
başmak
Ayakkabı
garavle
Ayakkabı
pabuç
Ayakkabı
kapara
Ayakkabı
(Osmanlı Dönemi) MEST
Ayakkabı
capula
ayakkabı
Özellikle sokakta ayağı korumak için giyilen ve altı kösele, lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılan ayak giyeceği, pabuç