ayakkabıcılar

listen to the pronunciation of ayakkabıcılar
Turkish - English
shoemakers
cobblers
ayakkabı
shoe

I've worn out two pairs of shoes this year. - Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.

I'm pleased with these shoes. - Bu ayakkabılardan memnunum.

ayakkabı
chaussure
ayakkabı
footwear

I don't really understand footwear. - Gerçekten ayakkabıları anlamıyorum.

ayakkabı
pump

She was wearing pumps. - O dans ayakkabıları giyiyordu.

There have been a lot of complaints about the high prices at the pumps. - Topuklu ayakkabılarda yüksek fiyatlar hakkında bir sürü şikayetler vardı.

ayakkabı
blacking
ayakkabıcı
shoemaker; shoe-seller, shoe-dealer
ayakkabıcı
shoe seller
ayakkabı
in shoes
ayakkabıcı
cordwainer
ayakkabıcı
cobbler; shoeseller; shoe store
ayakkabıcı
seller of shoes, dealer in shoes
ayakkabıcı
shoemaker

A cobbler is also known as a shoemaker. - Bir ayakkabı tamircisi de bir ayakkabıcı olarak bilinir.

The shoemaker's son always goes barefoot. - Ayakkabıcının oğlu hep yalınayak gider.

ayakkabıcı
shoe store
ayakkabıcı
shoeseller
Turkish - Turkish

Definition of ayakkabıcılar in Turkish Turkish dictionary

ayakkabı
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, pabuç
Ayakkabı
paşmak
Ayakkabı
başmak
Ayakkabı
garavle
Ayakkabı
pabuç
Ayakkabı
kapara
Ayakkabı
(Osmanlı Dönemi) MEST
Ayakkabı
capula
ayakkabı
Özellikle sokakta ayağı korumak için giyilen ve altı kösele, lastik gibi dayanıklı maddelerden yapılan ayak giyeceği, pabuç
ayakkabıcı
Ayakkabı satılan yer
ayakkabıcı
Ayakkabı yapan veya satan kimse, pabuççu
ayakkabıcılar
Favorites