He followed in his father's footsteps.
- O, babasının ayak izlerini takip etti.
Tom followed in his father's footsteps and became a lawyer.
- Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.
There are footprints of a cat on the table.
- Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.
We found one large footprint and a couple of different size smaller footprints.
- Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.
The criminal left footprints.
- Suçlu ayak izleri bıraktı.
There are footprints of a cat on the table.
- Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.