Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ayak bileği

listen to the pronunciation of ayak bileği
Turkish - English
1. ankle. 2. (Anatomi) tarsus
tarsus
talus
{i} ankle

Tom sprained his ankle. - Tom ayak bileği burktu.

I tripped on a stone, twisting my ankle. - Bir taşa takıldım, ayak bileğimi incittim.

tarsal
ayak bileği kemiği
ankle
ayak bileği ile ilgili
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsus
ayak bileği kemiği
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsal bone
ayak bileği kemiği
knucklebone
ayak bileği yan kemiği
malleolus
ayak bilek
ankle

There were shackles around Tom's ankles. - Tom'un ayak bileklerinde prangalar vardı.

He was wearing a long black coat that reached almost to his ankles. - O neredeyse ayak bileklerine kadar uzanan uzun bir siyah ceket giyiyordu.

ayakbileği
tarsus
kalın ayak bileği
Cankle (calf+ankle)
Turkish - Turkish
Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü
ayak bileği
Favorites