Turkish - English
Definition of ayıklama in Turkish English dictionary
- sifting
- sorting, picking out (the usable from the refuse)
- shelling (of peas, beans, nuts)
- cleaning
- sorting sth out; cleaning, picking, shelling; debugging
- selecting
- (Biyokimya) elimination
- shelling
- weeding
- sorting sth out
- picking
- (Bilgisayar) debugging
- {i} debug
- combout
- purge
- housecleaning
- ayıklamak
- weed out
What are the criteria you use to weed out undesirable candidates?
-İstenmeyen adayları ayıklamak için kullandığınız ölçütler nelerdir?
- ayıklama anahtarı
- sort key
- ayıklama birimi
- segregating unit
- ayıklama kesimi
- improvement cutting
- ayıklamak
- {f} sort
I spent several days sorting through her papers.
-Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
- ayıkla
- (Bilgisayar) extract
- ayıklamak
- select
- ayıklamak
- (Havacılık) sift
- ayıklamak
- bone
- ayıklamak
- sort something out
- ayıklamak
- shell
- ayıklamak
- (Gıda) clean
- ayıklamak
- debug
- ayıkla
- {f} debug
- ayıkla
- pick over
- ayıklamak
- clean out
- ayıklamak
- pick over
- ayıklamak
- pick
- ayıklamak
- cream
- ayıklamak
- sort out
- ayıklamak
- to extract
- doğal ayıklama
- (Biyoloji) Natural selection
- ayıkla
- winnow
- ayıklamak
- comb out
- ayıklamak
- weed up
- ayıklamak
- to clean, pick, sort (rice, vegetables, etc.)
- ayıklamak
- to sort sth out; to clean, to pick, to shell
- ayıklamak
- to shell (peas, beans, nuts). Ayıkla pirincin taşını! (Konuşma Dili) (Pick the stones out of the rice.) What a mess!
- ayıklamak
- grub up
- ayıklamak
- winnow
- doğal ayıklama/ayıklanma
- natural selection
- kabuk ayıklama
- husking
- keten ayıklama aleti
- ripple
- pullarını ayıklama
- scaling
- web hata ayıklama
- (Bilgisayar) web debugging
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ayıklama in Turkish Turkish dictionary
- Ayıklamak işi
- Ayıklamak işi: "Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı."- O. Rifat
- doğal ayıklama
- (Biyoloji) Doğal seçme, (doğal seçilim veya Doğal Ayıklama ya da Doğal Seleksiyon) dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip birey organizmaların, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktarma yönünden daha avantajlı olmalarıyla işleyen mekanizmadır. Böylece dış ortama uyum sağlamakta sorunlar yaşayan bireyler ve genler organizma popülasyonundan tasfiye edilmiş olmaktadır
- ayıklamak
- Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri veya maddeleri ayırıp çıkarmak, temizlemek
- ayıklamak
- Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak
- ayıklamak
- Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri veya maddeleri ayırıp çıkarmak, temizlemek: "Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım."- A. Gündüz