awhile, for a time

listen to the pronunciation of awhile, for a time
English - Turkish
bir süre
for a time
bir süre

Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi. - The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.

O, bir süre burada yaşadı. - He lived here for a time.

for a time
kısa bir süre için
English - English

Definition of awhile, for a time in English English dictionary

For a time
awhile
awhile, for a time
Favorites