Tom korkunç bir suçun kurbanı.
- Tom is the victim of a terrible crime.
Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
- Smoking is terrible for your health.
Tom müthiş bir keşif yaptı.
- Tom made a terrible discovery.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Oda tamamen darmadağınıktı.
- The room was all messed up.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
- I am in a terrible dilemma.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.