awful, dreadful, horrible, vile

English - Turkish

Definition of awful, dreadful, horrible, vile in English Turkish dictionary

Related Terms

tremendous

{s} k.dili. çok iyi, şahane, harika

tremendous

{s} koskocaman

tremendous

mahşeri

tremendous

çok büyük

Tom çok büyük bir risk alıyor. - Tom is taking a tremendous chance.

tremendous

olağanüstü

tremendous

şahane

tremendous

büyük

Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı. - The earthquake created a tremendous sea wave.

Tom çok büyük bir risk alıyor. - Tom is taking a tremendous chance.

tremendous

nefis

tremendous

çok fazla

Burası çok fazla ağrıyor. - It hurts tremendously here.

tremendous

{s} kocaman

tremendous

dili çok iyi

tremendous

tremendouslyçok

tremendous

şahane/muazzam

tremendous

tremendousnessheybetli oluş

tremendous

{s} çok büyük, kocaman, muazzam

tremendous

{s} heybetli

tremendous

(sıfat) kocaman, koskocaman, çok büyük, muazzam, heybetli

English - English

Definition of awful, dreadful, horrible, vile in English English dictionary

{a} tremendous