away with you! stand down! (expression of dismissal)

listen to the pronunciation of away with you! stand down! (expression of dismissal)
English - Turkish

Definition of away with you! stand down! (expression of dismissal) in English Turkish dictionary

off
kapalı

Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun. - Make sure that the lights are turned off before you leave.

Gazın kapalı olup olmadığına bak. - See if the gas is turned off.

off
{s} öteki
off
çalışmaz
off
kokmuş
off
dış

O ofisten dışarı fırladı. - He rushed out of the office.

Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti. - Jane offered to take care of our children when we were out.

off
işlemez durumda
off
açıklarında

Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu. - The whale has been found off the coast of Wakayama.

Wakayama açıklarında balina bulundu. - The whale was found off the coast of Wakayama.

off
yakınında

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer. - She eats lunch near the office where she works.

Sami bir benzin istasyonunun yakınında bir polis memuru tarafından tespit edildi. - Sami was spotted by a police officer near a gas station.

Away with you!
Defol
off
bozulmuş
off
{i} baş

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır. - Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.

off
sönmüş
off
gitmiş

Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir. - Where on earth can he have gone off to at this time of day?

off
kesat (iş)
off
(İnşaat) kapalı, durmuş
off
{s} olası

Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti. - Experts have offered three possible explanations.

Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor. - Life offers us millions of possibilities.

off
kopuk
off
çalışmayan
off
{e} haricinde
off
{s} bozuk

Bu domuz eti biraz bozuk. - This pork is a bit off.

Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor. - The printer in Peter's office is broken and doesn't print anymore.

English - English
{ü} off
away with you!
get out of here!, go away!
away with you! stand down! (expression of dismissal)
Favorites