Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Tom her zaman beni bilgili tuttu.
- Tom has always kept me informed.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.