Tom's palms were sweaty.
- Tom'un avuçları terliydi.
Tom rubbed his palms together.
- Tom birlikte avuçlarını ovuşturdu.
Tom bent down and picked up a handful of sand.
- Tom eğildi ve bir avuç dolusu kum aldı.
Only a handful of people know the fact.
- Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.
Tom had his palm read.
- Tom avuç içini okuttu.
Only a handful of people came to the meeting.
- Buluşmaya yalnızca bir avuç dolusu insan geldi.
Only a handful of people know the fact.
- Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.