O çalma yeteneğine sahiptir.
- He is capable of stealing.
O, tam çalma anında tespit edildi.
- He was detected in the very act of stealing.
Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.
- The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.
O çalmaktan suçludur.
- He is guilty of stealing.
Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
- He was spotted stealing cookies.
Beni hırsızlıkla mı suçluyorsun?
- Are you accusing me of stealing?
Hırsızlık yaparken yakalandı.
- He was caught in the act of stealing.
Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,
- A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.
Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.
- The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.
Sırplar 1999'da bir Amerikan F-117'sini düşürdüklerinde insanlar şaşırdılar. Aslında F-117 gibi gizli uçaklar dahil tüm Amerikan askeri uçakları zarar görebilirler.
- People were shocked when the Serbs shot down an American F-117 in 1999. Indeed, all American military aircrafts are vulnerable including stealth aircrafts like the F-117.