O, çalmaya tenezzül etti.
- He descended to stealing.
O çalma yeteneğine sahiptir.
- He is capable of stealing.
Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.
- The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.
Çalmayla ilgili olarak benden şüphelenmiş olmalılar.
- They must have suspected me of stealing.
O çalmaktan suçludur.
- He is guilty of stealing.
Şimdiye kadar kimse Tom'u hırsızlık yaparken yakalamadı.
- Nobody ever caught Tom stealing.
Tom yazar kasadan hırsızlık yaparken suçüstü yakalandı.
- Tom was caught red-handed, stealing from the cash register.
Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,
- A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.
Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.
- The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.
Sırplar 1999'da bir Amerikan F-117'sini düşürdüklerinde insanlar şaşırdılar. Aslında F-117 gibi gizli uçaklar dahil tüm Amerikan askeri uçakları zarar görebilirler.
- People were shocked when the Serbs shot down an American F-117 in 1999. Indeed, all American military aircrafts are vulnerable including stealth aircrafts like the F-117.