Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
- Thousands of Americans owned automobiles.
Bu otomatik bir kapıdır.
- This is an automatic door.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
- Tom was signing autographs in front of the theater.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Ödünç para alırsam özerkliğimi kaybedeceğim gibi hissediyorum.
- If I borrow the money, I feel like I'll lose my autonomy.
Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.