Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
- They drove wagons and carried supplies.
Bu otomobil bir çöp yığını.
- This car is a pile of rubbish.
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- He has a Japanese car.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
- Thousands of Americans owned automobiles.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Dün gece arabam çalındı.
- I had my car stolen last night.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.