Onun aksanından tanıdığım kadarıyla o bir Avustralyalıydı.
- He was an Australian, as I knew by his accent.
Tom'un bir Avustralyalı ile evli olan bir kızı var.
- Tom has a daughter who's married to an Australian.
Avustralya bayrağını değiştirmemiz gerekiyor mu?
- Should we change the Australian flag?
Avustralya büyük elçiliğinde bir işe başvurman gerektiğini düşünüyorum.
- I think you should apply for a job at the Australian embassy.
There’s not much more Aussie than a meat pie at the footy.