English - Turkish
Definition of ausgelutscht in English Turkish dictionary
- stale
- Bayat
Ne tercih edersiniz: soğuk kahve veya bayat bira?
-What do you prefer: cold coffee or stale beer?
Bu patlamış mısırların tadı bayat. Ne zaman yapıldıklarını merak ediyorum.
-This popcorn tastes stale. I wonder when it was popped.
- hackneyed
- çok yinelenmiş
- hackneyed
- basmakalıp
Kötü bir yazarın masalları basmakalıp ifadelerle doludur.
-A bad writer's prose is full of hackneyed phrases.
- hackneyed
- eskimiş
- hackneyed
- (söz) bayat
- shop-soiled
- dükkânda bozulmuş
- hackneyed
- günlük
- hackneyed
- {s} beylik
- hackneyed
- harcıa1em
- hackneyed
- {s} sıradan
- hackneyed
- dile düşmüş
- hackneyed
- {s} kaşarlanmış
- hackneyed
- {s} basmakalıp, klişe, bayat
- hackneyed
- {s} adi
- stale
- (sıfat) bayat, bozuk, eskimiş, tükenmiş, bitkin, yorgun, vadesi geçmiş
- stale
- {s} yorgun
- stale
- yıpranmış/bayat
Related Terms
German - English
Definition of ausgelutscht in German English dictionary
- time-worn
- hacky
- shop-worn
- stale
- clichéd
- hackneyed
- shop-soiled
- milked to death
- Dieses Fernsehformat ist völlig ausgelutscht.
- This TV format has been milked to death / milked for what it's worth