Onu ilk elden yaşadım.
- I experienced it firsthand.
Tom polise ne olduğuna dair ilk elden bilgiler verdi.
- Tom gave police a firsthand account of what had happened.
Bu ilk elden referansların bazılarına kontrol edin. Mümkün olduğunca objektif olmalıyım.
- Check out some of these first-hand testimonials. I have to be as objective as possible.