aus!

listen to the pronunciation of aus!
German - Turkish
(Gramer) (zaman edati) (-den, -dan)
[das] avut
(Gramer) (durum edati) (-den, -dan) yapılma
-den, -dan; dışarı; bitmiş, tamam; kapalı
{aus} -den, -dan, içinden; -den dolayı; -den yapılmış; tamam, bitti
aus -den, -dan, içinden; -den dolayı; -den yapılmış; tamam, bitti
(Gramer) (yer edati) (-den, -dan) içinden
(Gramer) (sebep edati) …dolayısıyla, sebebiyle
(Gramer) den, -dan) (ZEİTVERHäLTNİS); (-den, -dan) içinden (RAUMVERHäLTNİS); (-den, -dan) yapılma (MODALVERHäLTNİS); …dolayısıyla, sebebiyle (KAUSALVERHäLTNİS) Dativ alır
English - Turkish

Definition of aus! in English Turkish dictionary

end
{f} sona ermek

Bir rüyayı yaşıyorsun ve rüya sona ermek üzere. - You are living a dream, and the dream is about to end.

Öyle sona ermek zorunda değil. - It doesn't have to end like that.

end
{f} son vermek

Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı. - He tried in vain to put an end to their heated discussion.

Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum. - I want to put an end to the quarrel.

end
son bulmak
end
sona erdirmek

Fadıl evliliği sona erdirmek istedi. - Fadil wanted to end the marriage.

Onlar sadece İngiliz egemenliğini sona erdirmek için savaştılar. - They had just fought a war to end British rule.

Australia
{i} Avustralya

Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür. - Australia is about twenty times larger than Japan.

Tazmanya, Avustralya'ya aittir. - Tasmania belongs to Australia.

end
{i} mec. ölüm, son
end
son kısım
end
bitim

Oyunun bitimiyle birlikte müthiş bir sevince büründük. - As soon as the game ended, we became overjoyed.

Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar. - They left before the end of the performance.

end
{f} bit

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Bu yaz tatili çok çabuk bitti. - The summer vacation has come to an end too soon.

end
{i} erek
end
{i} akıbet
Australia
(isim) Avustralya
end
encam
end
{i} kalıntı
end
end onbaş başa
end
tos vuruşu gibi baş başa
end
(Tıp) Son, uç, herhangi bir oluşumun sonu veya ucu
end
baş

Sonunda başaracaksın. - You will succeed in the end.

Başlangıcı olanın sonu da vardır. - Whatever has a beginning also has an end.

end
(Tekstil) 1. uç 2. son
German - English
English - English
Australia
Army of the United States
United States armed forces
Atlantic University Sport Formerly Atlantic Universities Athletic Association (AUAA)
Austudy Payment
Assistant Under Secretary (Security & Support)