Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
- She was afraid of waking the baby.
Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
- Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow.
Tom'un zamanında uyanma sorunu var.
- Tom has trouble waking up on time.
Müzikle uyanmayı seviyorum.
- I like waking up to music.
Gecenin ortasında uyanık kalmaya devam ediyorum.
- I keep waking up in the middle of the night.