Rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle bir şey yapmak gerekir: Uyanmak!
- Um seine Träume zu verwirklichen, muss man auf jeden Fall eins tun: Aufwachen!
Rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle bir şey yapmak gerekir: Uyanmak!
- Um seine Träume zu verwirklichen, muss man auf jeden Fall eins tun: Aufwachen!
Tom çocukları uyandırmak istemedi.
- Tom didn't want to wake up the kids.
Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı.
- Jim didn't wake up until his mother woke him.
Yedide uyandır lütfen.
- Wake up at seven, please.
O, gürültü ile uyandırıldı.
- He was awoken by the noise.
Tom yan dairede şarkı söyleyen Mary diye biri tarafından uyandırıldı.
- Tom was awoken by a Mary singing in the next apartment.
Be quiet, or the baby will wake up.
- Sei still, sonst wird das Baby aufwachen.
Someday, you'll wake up and find yourself dead.
- Eines Tages wirst du aufwachen und dich tot vorfinden.