German - Turkish
Definition of aufruhr in German Turkish dictionary
- e. r. 'aufru: r kargaşalık, karışıklık; ayaklanma
- [der] ayaklanma, isyan; velvele, arbede, kargaşa
- e {'aufru: r} r kargaşalık, karışıklık; ayaklanma
- patırtı
- ayaklamak
- hengame
- finte
English - Turkish
Definition of aufruhr in English Turkish dictionary
- commotion
- {i} karışıklık
- donnybrook
- herkesin katıldığı kavga
- commotion
- karmaşa
- commotion
- gürültü patırtı
- commotion
- patırtı
- commotion
- velvele
- commotion
- {i} şamata, gürültü patırtı
- commotion
- zürzavar
- ferment
- huzursuzluk
- commotion
- {i} kargaşa
Bütün kargaşa ne hakkında?
-What's all the commotion about?
Tom evinin önünde bir kargaşa duyabiliyordu, bu yüzden neler olduğunu görmek için dışarı çıktı.
-Tom could hear a commotion in front of his house, so he went outside to see what was happening.
- commotion
- {i} ayaklanma
- commotion
- {i} koşuşturma
- commotion
- {i} telaş
- commotion
- {i} heyecan
- commotion
- gürültü
- ferment
- (Tekstil) maya, ferment
- ferment
- (isim) maya, mayalanma, telaş, karışıklık, heyecan
Related Terms
German - English
Definition of aufruhr in German English dictionary
- tumult (formal)
- turmoil
- tumult
- uproar
- fracas
- donnybrook
- commotion
- riot
Rumor of a riot was in the air.
-Das Gerücht von einem Aufruhr lag in der Luft.
- ferment
- civil commotion
- seditions
- Bereitschaft zur Aufruhr
- riotousness
- Das ganze Land ist in Aufruhr.
- The whole country is in turmoil/tumult
- Ihre Gefühle waren in Aufruhr.
- Her mind was in a tumult of emotions
- für Aufruhr sorgen
- to make waves
- in Aufruhr geraten
- to be thrown into a turmoil
- in Aufruhr sein
- to be in revolt