English - Turkish
Definition of attraction; closeness; liking; likeness in English Turkish dictionary
- affinity
- akrabalık
- affinity
- {i} yakınlık
- affinity
- {i} benzerlik
- affinity
- {i} ilişki
- affinity
- (Osmanlıca) temessül
- affinity
- benzeşim
- affinity
- çekim
- affinity
- (Kimya) çekim kuvveti
- affinity
- sempati
- affinity
- eğilim
- affinity
- meyil
- affinity
- {i} benzeşme
- affinity
- (Tekstil) ilgi afinite Açıklama: Boyarmadde moleküllerinin çözelti içerisindeki ve kumaş üzerindeki potansiyel enerjileri farkıdır
- affinity
- {i} birleşme eğilimi [kim.]
- affinity
- (Tıp) İlgi, meyil, temayül
- affinity
- (Biyoloji) afinite
- affinity
- {i} ilgi
- affinity
- alâka
- affinity
- {i} benzerlik, benzer taraf
- affinity
- hısımlık
Related Terms
English - English
Definition of attraction; closeness; liking; likeness in English English dictionary
- {i} affinity
attraction; closeness; liking; likeness
Hyphenation
attraction; closeness; liking; like·nessPronunciation
Resimler
Favorites