Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
- Negative electrons attract positive electrons.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Bu, bu tür bir cihaz için cazip bir fiyat.
- It's an attractive price, for this sort of device.
Senin için cazip bir teklifim var.
- I've got an attractive proposition for you.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Onu cazibeli buluyor musun?
- Do you find him attractive?
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.