attached; affixed

listen to the pronunciation of attached; affixed
English - Turkish

Definition of attached; affixed in English Turkish dictionary

fixed
{s} sabit

Bu kaldırılamaz. O sabit. - It can't be removed. It's fixed.

Böyle bir sabit fikirden kurtulsak iyi olur. - We had better do away with such a fixed idea.

fixed
sabitleştirilmiş
fixed
sabit şekilde
fixed
kesme
fixed
fikse
fixed
dik

Herkesin gözleri ona dikildi. - Everyone's eyes were fixed upon her.

Gözlerini bana dikti. - He fixed his eyes on me.

fixed
{f} sabitleştir
fixed
belirlenmiş
fixed
değişmez
fixed
kararlaştırılmış

Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim. - I prefer to plan my activities for fixed times so I can manage my time.

fixed
{f} onar

Saatimin onarılması gerekiyor. - My clock needs to be fixed.

Tom onu bir çekiçle onardı. - Tom fixed it with a hammer.

fixed
{f} sabitleştir: adj.sabit
fixed
{s} oynamaz
fixed
{s} sağlanmış
fixed
kımıldamaz
fixed
idefiks
fixed
(Tıp) Solmaz (renk)
fixed
fixed assets sabit değerler
fixed
(sıfat) oynamaz, sabit, değişmez, kararlaştırılmış, solmaz, önceden ayarlanmış, belirlenmiş, sağlanmış, uçmaz
English - English
fixed

The closest affinities of the Jubulaceae are with the Lejeuneaceae. The two families share in common: (a) elaters usually 1-spiral, trumpet-shaped and fixed to the capsule valves, distally.

attached; affixed
Favorites