Why did my sixty-year-old landlord buy a trampoline?
- Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
- Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.
Tom was sitting cross-legged on the floor.
- Tom yerde bacak bacak üstüne atmış oturuyordu.
Tom sat cross-legged on the couch.
- Tom kanepede bacak bacak üstüne atmış oturuyordu.
At that precise position, at Jim’s house.
I'm offering it - just to select customers - at cost.
Men at work.
At six o’clock, at closing time.