I have tried to overcome my shyness, but to no avail.
- Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
It took me a week to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak bir haftamı aldı.
It'll take me a long time to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak uzun zamanımı alacak.
It'll take me a long time to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak uzun zamanımı alacak.
Tom was so busy he skipped lunch.
- Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
Tom often skips meals.
- Tom genellikle öğün atlar.
I'd jump through hoops for you.
- Ben sizin için çemberlerden atlamak isterdim.
The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
- O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.