atlatılmak

listen to the pronunciation of atlatılmak
Turkish - English
(for a danger) to be avoided
(for someone) to be put off
(for someone, an animal) to be made to jump over (a gap or barrier)
atla
{f} skip

The boy skipped over the fence. - Çocuk, çitin üzerinden atladı.

Tom was so busy he skipped lunch. - Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.

atla
{f} jump

He jumped into the river in defiance of the icy water. - O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.

He is sure to set a new record in the triple jump. - O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.

atla
omit
atla
{f} bypass

We'll bypass the city centre. - Şehir merkezini atlayacağız.

atla
snap it up
atla
vaulted
atla
vaulting
Turkish - Turkish
Atlatma işi yapılmak veya bu işe konu olmak: "Bu ilk tatsızlık işte böyle kolayca atlatıldı."- T. Buğra
Atlatma işi yapılmak veya bu işe konu olmak
atlatılma
Atlatılmak işi
atlatılmak
Favorites