I skipped my breakfast.
- Sabah kahvaltımı atladım.
Tom was so busy he skipped lunch.
- Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
- O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
He jumped into the river in defiance of the icy water.
- O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.