He's making a table in his workshop.
- Atölyesinde bir tablo yapıyor.
Dan drove the train to a maintenance workshop.
- Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.
There are hundreds of books in his studio.
- Atölyesinde yüzlerce kitap var.
Idle hands are the Internet's workshop.
- Boş eller internetin atölyesidir.
I am working at the workshop.
- Ben atölyede çalışıyorum.
I'm going to the repair shop.
- Tamir atölyesine gidiyorum.
I visited the atelier of a painter that I had not visited in a long time. This painter had just acquired a new model and he was in a very good mood.
- Ben uzun süre ziyaret etmediğim bir ressamın atölyesini ziyaret ettim. Bu ressam az önce yeni bir model edindi ve çok iyi bir ruh hali içindeydi.
I am working at the workshop.
- Ben atölyede çalışıyorum.
He's making a table in his workshop.
- Atölyesinde bir tablo yapıyor.