ateşlenmiş

listen to the pronunciation of ateşlenmiş
Turkish - English
fiery
fired
ateşle
ignite

A small spark often ignites a big flame. - Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.

ateşle
{f} firing

The firing pin's been removed. - Ateşleme pimi çıkarıldı.

Sami started firing the gun. - Sami silahı ateşlemeye başladı.

ateşle
{f} fire

She warmed herself by the fire. - Kendisini ateşle ısıttı.

We fired guns at the enemy. - Biz düşmana silahları ateşledik.