ateşlemek

listen to the pronunciation of ateşlemek
Turkish - English
{f} ignite
{f} fire
spark
set off
to fire, to set fire (to), to set on fire; to ignite; to provoke, to inflame
to provoke
discharge
loose off
pop
to set fire (to), ignite
loose
let off
touch off
let fly
set fire
kindle
provoke
(Askeri) shoot
ateşleme
{i} firing

Sami started firing the gun. - Sami silahı ateşlemeye başladı.

The firing pin's been removed. - Ateşleme pimi çıkarıldı.

ateşleme
ignition
ateşleme
spark
ateşleme
priming
ateşleme
{i} discharge
ateşleme
(Askeri) initiation
ateşleme
(Askeri) kindling
ateşle
ignite

A small spark often ignites a big flame. - Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.

ateşle
{f} firing

Sami started firing the gun. - Sami silahı ateşlemeye başladı.

The firing pin's been removed. - Ateşleme pimi çıkarıldı.

ateşleme
firings
ateşle
{f} fire

Tom set off some fireworks. - Tom bazı havai fişekleri ateşledi.

She warmed herself by the fire. - Kendisini ateşle ısıttı.

ateşleme
launching
ateşleme
lift-off
ateşleme
ignition, priming
ateşleme
liftoff
mideyi ateşlemek
slang to hit the booze, bend the elbow
silah ateşlemek
fire a gun
yeniden ateşlemek
rekindle
Turkish - Turkish
ateşlemek
Favorites