The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
- Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Tom didn't shoot anybody.
- Tom herhangi birine ateş etmedi.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Sami started firing at us.
- Sami bize ateş etmeye başladı.
Sami started firing at us with an Uzi.
- Sami bir Uzi ile bize ateş etmeye başladı.
Tom wanted to fire Mary, but John stopped him.
- Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Tom didn't fire Mary.
- Tom Mary'ye ateş etmedi.
I don't want to have to shoot you.
- Sana ateş etmek zorunda olmak istemiyorum.
The Spanish fired first.
- İspanyol ilk olarak ateş etti.
It's dangerous to play around the fire.
- Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
I aimed at the tiger and fired, but missed him.
- Kaplana nişan aldım ve ateş ettim fakat onu ıskaladım.
Tom quickly reloaded his gun and fired.
- Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Tom drew his gun and shot.
- Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom didn't shoot anybody.
- Tom herhangi birine ateş etmedi.
The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
- Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Tom started shooting.
- Tom ateş etmeye başladı.
Tom wanted to fire Mary, but John stopped him.
- Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.