He came out shooting, same as you said he would.
- Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı.
Police are hunting the people who carried out the shootings last week.
The Spanish fired first.
- İspanyol ilk olarak ateş etti.
Tom wanted to fire Mary, but John stopped him.
- Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
The Spanish fired first.
- İspanyol ilk olarak ateş etti.
Tom quickly reloaded his gun and fired.
- Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
Tom quickly reloaded his gun and fired.
- Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
Tom was reaching for his gun when Mary shot him.
- Mary ona ateş ettiğinde Tom silahına uzanıp almaya çalışıyordu.
Tom didn't shoot anybody.
- Tom herhangi birine ateş etmedi.
I saw Tom shoot Mary.
- Tom'un Mary'ye ateş ettiğini gördüm.
Be careful, this guy has a shooting license!
- Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var!
The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
- Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.