Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Şimdi havaalanındayım.
- I'm at the airport now.
Ben o zaman görevde değildim.
- I was off duty at the time.
Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
- Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.
Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
- What I want now is not money, but time.
Tom'un şu anda Boston'da olmadığını duyuyorum.
- I hear that Tom isn't in Boston now.
Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz.
- It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.
İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur.
- I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.
Şu an sadece ısınıyorum.
- I am only warming up now.
Asama yanardağı şu an hareketsiz.
- Mt. Asama is now dormant.
Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz.
- Even now, we still doubt that he is the real murderer.
Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım.
- I was right there with Tom at the time.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Tom zaman zaman Mary'den haber alır.
- Tom hears from Mary every now and then.
The pudding was now ready to be served.