at the same time, in union

listen to the pronunciation of at the same time, in union
English - Turkish

Definition of at the same time, in union in English Turkish dictionary

simultaneously
eş zamanlı
simultaneously
eşzamanlı bir şekilde
simultaneously
aynı anda

Her şey aynı anda oldu. - Everything happened simultaneously.

Tom ve Mary aynı anda cevapladı. - Tom and Mary answered simultaneously.

simultaneously
aynı zamanda

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen. - He is a scholar and a musician simultaneously.

simultaneously
birlikte
simultaneously
hep beraber
simultaneously
es zamanlı
simultaneously
(zarf) aynı anda
English - English
{a} simultaneously
at the same time, in union
Favorites