Definition of at the lowest, not less than; however, anyways in English Turkish dictionary
- at least
- en az
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
-We must sleep at least seven hours a day.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
-Brush your teeth twice a day at least.
- at least
- en azından
Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
-At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies.
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
-Tom washes clothes at least once a week.
- at least
- asgari
- at least
- (Konuşma Dili) asgari olarak
- at least
- (Bilgisayar) büyük veya eşittir
- at least
- en olmadı
- at least
- ferah ferah
- at least
- hç olmazsa
- at the least
- en aşağı
- at least
- en aşağı
- at least
- hiç olmazsa
Hiç olmazsa teşekkür ederim diyebilirsin.
-You could at least say thank you.
Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
-Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
- at least
- bari
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
-The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
Related Terms
Definition of at the lowest, not less than; however, anyways in English English dictionary
- at least
- at the least