Önde kalmak en iyi görünüyordu. - It appeared best to remain in front.
Önde kalmak en iyi görünüyordu.
It appeared best to remain in front.
Oraya erken gittim ve önde bir koltuk alabildim. - I got there early and was able to get a seat in front.
Oraya erken gittim ve önde bir koltuk alabildim.
I got there early and was able to get a seat in front.