Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim.
- I'm not sure when I should be there.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
- Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.
Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.
- I was having a very good time, when the sad news came.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?