O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Tom ve ben bu konu hakkında enine boyuna konuştuk.
- Tom and me talked at length about this subject.
Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- We discussed the topic at length.
Sonunda ağlamaya başladı.
- At length, he began to cry.
Sonunda evini buldum.
- At length, I found his house.
O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Sorunu uzun uzadıya tartıştık.
- We discussed the problem at length.
O, neye karar verildiğini uzun uzadıya açıkladı.
- He explained at length what had been decided.
Başbakan uzun uzun mali kriz hakkında konuştu.
- The prime minister spoke about the financial crisis at length.
He went on at length about his supposed qualifications.
How long I slept I cannot tell, for I had nothing to guide me to the time, but woke at length, and found myself still in darkness.