Adam ilk görüşte âşık oldu.
- The man fell in love at first sight.
İlk görüşte ona âşık oldu.
- She fell in love with him at first sight.
Love at first sight.
İlk görüşte ona âşık oldu.
- She fell in love with him at first sight.
Adam ilk görüşte âşık oldu.
- The man fell in love at first sight.
Bizim halkların ilk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönleri var.
- Our peoples have more in common than can be seen at first sight.
Ben onu ilk bakışta tanıdım.
- I recognized her at first sight.