at any time

listen to the pronunciation of at any time
English - Turkish
her zaman

Her zaman gidebilirsin. - You can leave at any time.

Beni her zaman arayabilirsin. - You can call me at any time.

her an

Tom her an gelebilir. - Tom may come at any time.

Her an yağmur yağabilir. - It may rain at any time.

ne zaman olursa
her an: She could come at any time. Her an gelebilir
ever
şimdiye kadar

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı. - The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.

any time
her zaman

Bir deprem her zaman olabilir. - An earthquake can happen at any time.

Beni her zaman arayabilirsin. - You can call me any time.

anytime
herhangi bir zaman

Herhangi bir zamanda başlayabilirsiniz. - You can start anytime.

İstediğin herhangi bir zaman arabamı ödünç alabilirsin. - You may borrow my car anytime you want to.

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam. - He's the most dangerous man who ever lived.

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu? - How does it feel to be the best band ever?

ever
herhangi bir zamanda

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. - If you ever come to town, come to see me.

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

any time
her defasında
ever
haçansa
ever
hiç

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

ever
hep

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer. - I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.

Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. - Thank you, everybody. Thank you so much.

At time
bu zamanlarda
any time
olduğu zaman
anytime
her ne zaman

Tom her ne zaman isterse gidebilir. - Tom may leave anytime he wants to.

ever
daima yanan
any time
her olduğunda
anytime
her zaman

Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin. - If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime.

Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım. - I will be glad to help you anytime.

ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
English - English
anytime
whenever
whensoever
any time
ever

He's back and better than ever.

at any time

    Hyphenation

    at a·ny time

    Turkish pronunciation

    ät eni taym

    Pronunciation

    /ˈat ˈenē ˈtīm/ /ˈæt ˈɛniː ˈtaɪm/

    Videos

    ... have gone up, it's true, but they've gone up slower than any time in the last 50 years. ...
    ... so we put more border patrol on the ' any time in history and the flow of undocumented ...
Favorites