at another time; later; again

listen to the pronunciation of at another time; later; again
English - Turkish

Definition of at another time; later; again in English Turkish dictionary

then
o zaman

O zamanda televizyon seyrediyordum. - I was watching TV then.

O zaman onu görmediğine inanmıyorum. - I cannot believe you did not see him then.

then
(ondan) sonra
then
o durumda
then
daha sonra

Mary Tom'a söyledi: Kısa bir cümle ile başlayalım, ve daha sonra göreceğiz... - Mary told Tom: Let's begin with a short sentence, and then we'll see...

Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim. - Then I'll come again later.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar erkekler şapka takardı. - Men wore hats back then.

O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı. - Back then, all the calculations were done by hand.

then
sonra

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt. - If you see a mistake, then please correct it.

then
öyleyse

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse. - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.

then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar? - If they don't want this, then what do they want?

Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin. - If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor? - Do you know what's going on? - No. What's it all about then?

Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım. - Only then did I realize what he meant.

English - English
then