English - Turkish
Definition of astonishing, startling, unexpected in English Turkish dictionary
- surprising
- {s} şaşırtıcı
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
-Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir.
-It is not surprising that he resigned.
- surprising
- {s} hayret verici
- surprising
- sürpriz
Tom sürpriz bir karar aldı.
-Tom made a surprising decision.
Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
-It is not surprising that you should be scolded by your teacher.
- surprising
- şaşırtmak
- surprising
- şaşılası
- surprising
- {f} şaşırt
Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
-The number of people who die in traffic accidents is surprising.
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
-Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- surprising
- surprisinglyhayret uyandıracak şekilde
- surprising
- gafil avla/şaşırt
Related Terms
English - English
Definition of astonishing, startling, unexpected in English English dictionary
- {s} surprising
astonishing, startling, unexpected
Hyphenation
astonishing, startling, un·ex·pec·tedPronunciation
Resimler
Favorites