Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir.
- A pub is a popular gathering place in which to drink beer.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
Sincap fındık toplamayla meşguldü.
- The squirrel was busy gathering nuts.
Distinction between gathering and agriculture.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor.
- There seems to be a big crowd gathering outside our office building.
Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik.
- We exchanged phone numbers at the end of the gathering.
O asla bir toplantıya gitmez.
- He never goes to a gathering.
O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
- He travels about the world gathering facts about little known countries.
Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.
- The radio warned us of the coming earthquake and we started gathering our things.