assembling; collecting; used for gathering or concentrating

listen to the pronunciation of assembling; collecting; used for gathering or concentrating
English - Turkish

Definition of assembling; collecting; used for gathering or concentrating in English Turkish dictionary

gathering
{i} toplanma

Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir. - A pub is a popular gathering place in which to drink beer.

gathering
{i} biriktirme
gathering
toplayarak
gathering
devşirme
gathering
{f} topla

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu. - A crowd was gathering around him.

Sincap fındık toplamayla meşguldü. - The squirrel was busy gathering nuts.

gathering
Toplayıcılık

Distinction between gathering and agriculture.

gathering
{i} apse
gathering
{i} kalabalık

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu. - A crowd was gathering around him.

Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor. - There seems to be a big crowd gathering outside our office building.

gathering
(Tıp) İÇinde cerahat bulunan şişlik, apse
gathering
{i} toplantı

Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik. - We exchanged phone numbers at the end of the gathering.

O asla bir toplantıya gitmez. - He never goes to a gathering.

gathering
{i} topluluk
gathering
{i} büzgü
gathering
{i} çıban
gathering
{i} toplama

O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor. - He travels about the world gathering facts about little known countries.

Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık. - The radio warned us of the coming earthquake and we started gathering our things.

gathering
{i} meclis
gathering
{i} iltihap
English - English
gathering
assembling; collecting; used for gathering or concentrating
Favorites