assembling; collecting; used for gathering or concentrating

listen to the pronunciation of assembling; collecting; used for gathering or concentrating
English - Turkish

Definition of assembling; collecting; used for gathering or concentrating in English Turkish dictionary

gathering
{i} toplanma

Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir. - A pub is a popular gathering place in which to drink beer.

gathering
{i} biriktirme
gathering
toplayarak
gathering
devşirme
gathering
{f} topla

Sincap fındık toplamayla meşguldü. - The squirrel was busy gathering nuts.

Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık. - We had to postpone the gathering because of rain.

gathering
Toplayıcılık

Distinction between gathering and agriculture.

gathering
{i} apse
gathering
{i} kalabalık

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu. - A crowd was gathering around him.

Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor. - There seems to be a big crowd gathering outside our office building.

gathering
(Tıp) İÇinde cerahat bulunan şişlik, apse
gathering
{i} toplantı

Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık. - We had to postpone the gathering because of rain.

Krumkake ve Lefse bizim aile toplantılarında popülerdir. - Krumkake and lefse are popular at our family gatherings.

gathering
{i} topluluk
gathering
{i} büzgü
gathering
{i} çıban
gathering
{i} toplama

Ailem ve ben eğlence dolu bir gün için sahile gidiyoruz, bu, yüzme, kabuk toplama, ve kumdan kaleler yapma gibi şeyler içerecek. - My family and I are going for a fun filled day at the beach. It will include swimming, gathering shells, and building sandcastles.

Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık. - The radio warned us of the coming earthquake and we started gathering our things.

gathering
{i} meclis
gathering
{i} iltihap
English - English
gathering
assembling; collecting; used for gathering or concentrating
Favorites