Turkish - English
Definition of aslanlar in Turkish English dictionary
- lions
The lions fought with each other to get food.
-Aslanlar yiyeceği almak için birbirleri ile döğüştüler.
Did you hear the roar of the lions?
-Aslanların kükremesini duydunuz mu?
- plural of "lion"
- Aslan
- (isim) Lion
The lioness finally gave chase to the gazelle.
-Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.
We've got to catch the lion alive.
-Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.
- aslan
- leo
Leo started to roar when he was two years old.
-Aslan iki yaşındayken kükremeye başladı.
What's the difference between lions and leopards?
-Aslanlar ve leoparlar arasındaki fark nedir?
- aslan
- king of beasts
- aslan
- large carnivorous cat found in Africa and southern Asia; king of beasts; brave man
- aslan
- strong and courageous person
- aslan
- lion; brave man
- Aslan
- astrology Leo
- aslan
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: aslangiller,esediye) lion
- aslan
- brave man
- aslan
- cub
- Aslan
- (Adlar, İsimler) Leon
- aslan
- lions
The lions fought with each other to get food.
-Aslanlar yiyeceği almak için birbirleri ile döğüştüler.
Lions live on other animals.
-Aslanlar diğer hayvanları yiyerek yaşarlar.
Related Terms
English - English
Definition of aslanlar in English English dictionary
- Aslan
- The Lion from the Narnia Chronicles written by C. S. Lewis; an allegorical Christ figure
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of aslanlar in Turkish Turkish dictionary
- aslan
- Kedigillerden, erkekleri yeleli, yırtıcı, Afrika'da yaşayan, uzunluğu 160 cm, kuyruğu 70 cm ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir memeli türü, arslan
- Aslan
- Zodyak üzerinde, Yengeç ile Başak burçları arasında yer alan burcun adı
- Aslan
- (Osmanlı Dönemi) KASVERE
- Aslan
- arslan
- Aslan
- haydar
- Aslan
- (Osmanlı Dönemi) HÜMAM
- Aslan
- (Osmanlı Dönemi) MERHUB
- Aslan
- esed
- Aslan
- şir
- aslan
- Gürbüz ve yiğit adam
- aslan
- Gürbüz, cesur ve yiğit adam
- aslan
- Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak burçları arasında yer alan burcun adı