Turkish - English
Definition of asitle in Turkish English dictionary
- acidulate
- acidify
The world's oceans are acidifying.
-Dünyanın okyanusları asitleniyor?
- asitle hakketmek
- etch
- asitle muamele
- acid treatment
- asitle temizleme
- pickling
- asitle temizlemek
- pickle
- asitle yapılmış oyma
- etching
- asit
- silicic acid
- asit
- acid
Acid rain is not a natural phenomenon.
-Asit yağmuru bir doğa olayı değildir.
Lemons and limes are acidic fruits.
-Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- asit
- chem. acid
- asit
- ascites
- asitlemek
- make or become acid
- asitlemek
- acidify
- asitlemek
- (Tekstil) acidic
- asitlemek
- (Tekstil) acidulate
- bütirik asitle ilgili
- butyric
- dental asitle aşındırma
- (Tıp) dental acid etching
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of asitle in Turkish Turkish dictionary
- ASiT
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
- ASİT
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Terkibindeki hidrojenin yerine element alarak tuz meydana gelmesine sebep olan ve mavi turnusolü kırmızıya çevirmek hâsiyetinde hidrojenli birleşik hamız
- Asit
- hamız
- asit
- Proton verebilen maddelerin genel adı
- asit
- Hidrozoik asitin tuzu(kim.)
- asit
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli bileşik